‘’BAŞ BELASI ADET AĞRISI’’

Herkese Merhaba!

Ben Uzman Fizyoterapist Damla Korkmaz Dayıcan. 2017 yılında Celal Bayar Üniversitesi’nden mezun oldum. Aynı yıl Dokuz Eylül Üniversitesi’nde başladığım yüksek lisans eğitimimi pelvik taban rehabilitasyonu alanında uzmanlaşarak 2021 yılında tamamladım. Şu anda Biruni Üniversitesi’nde doktora eğitimime devam etmekte ve aynı zamanda araştırma görevlisi olarak çalışmaktayım.

Bu hafta Egzersiz Atölyesi’nde çoğu kadının her ay baş belası olarak nitelendirdiği, genellikle ‘’evlenince geçer, çocuk doğurunca geçer’’ gibi söylemler ile normalleştirilen, halk arasında adet ağrısı veya adet sancısı olarak bilinen dismenore ile ilgili paylaşımlar yapacağım.

Sizin de her adet döneminiz ağrılı geçiyorsa, ‘’ne yaparsam yapayım her ay kapımı çalan bu baş belası ağrıdan kurtulamıyorum’’ diyorsanız ve ağrılarınızı hafifletmek için çözüm önerileri arıyorsanız yapacağım paylaşımları mutlaka okumalısınız!

Kadınların yarısından fazlası adet ağrısından şikâyet ediyor, yalnız değilsiniz!

Adet döngüsü, üreme çağındaki kadınlar için sağlıklı bir süreç olmasına rağmen bu dönemde meydana gelen ağrılar pek çok kadının hayatını kabusa çeviriyor. Yapılan bir araştırmada, 17-24 yaş arası kadınların %67 ile %90’ı adet ağrısı yaşadıklarını bildirmiştir. Kadınların yarısından fazlasının yaşadığı bu durum akıllara hemen şu soruyu getiriyor, yaşadıkları bu ağrı normal mi? Cevabımız hem evet hem de hayır. Bu dönemde rahim kasılmaları nedeniyle hafif ağrı olması adet döngüsünün normal bir parçası kabul edilirken, şiddetli adet ağrısı çoğu zaman anormal bir duruma işaret etmektedir. Bununla birlikte, şiddetli adet ağrısı birçok kadının günlük yaşam aktivitelerinin kısıtlanmasına, spor veya sosyal aktivitelere katılımının azalmasına, okula veya işe devamsızlığının artmasına, akademik performansının ve işteki verimliliğinin düşmesine yol açarak sosyal ve ekonomik zorluklara neden olabilmektedir.  Öte yandan, fiziksel problemlerin yanı sıra stres ve kaygı bozukluğu gibi psikolojik problemler de beraberinde gelmektedir. Tüm bunların sonucunda adet ağrısının kadınların yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilediğini söyleyebiliriz.

a href=’https://www.freepik.com/photos/hand’>Hand photo created by katemangostar – http://www.freepik.com</a&gt;

Hayatınızı kabusa çeviren adet ağrınızı azaltmak için öncelikle ağrının asıl kaynağını bulmak gerekiyor!

Adet ağrınızın kaynağını keşfetmek bu ağrı ile başa çıkmada en etkili çözüm yöntemini bulmanıza yardımcı olabilir. Adet ağrısı iki şekilde sınıflandırılır: Birincil (primer) dismenore ve ikincil (sekonder) dismenore.

Primer dismenore: Genellikle şikayetler ilk adet görüldükten 6-12 ay sonra ortaya çıkar. Ağrı tipik olarak adet döneminden hemen önce ya da hemen sonra başlar ve 48-72 saat devam eder. Genellikle zonklayıcı ve kramp tarzında sancı olarak hissedilir. Alt karın bölgesinde başlayan ağrı bel, sırt veya uyluk iç bölgesine yayılabilir. Bu tipte ağrıya genellikle mide bulantısı, kusma, ishal, baş ağrısı ve yorgunluk gibi belirtiler de eşlik edebilir.

Primer dismenorenin altında yatan herhangi bir jinekolojik hastalık yoktur. En önemli nedeni biriken adet kanının atılabilmesi için prostaglandin adlı kimsayal maddelerin rahim iç zarı tarafından yüksek miktarda salgılanması olarak kabul edilir. Prostaglandin, rahim kas dokusunun kasılmasını uyarır ve kasılma sırasında rahim dokusunu besleyen damarlarda kan akışının kesilmesi adet sancısına neden olur. Bu normal bir süreç iken, bazı kadınlarda prostaglandin kimyasal maddelerinin daha fazla salgılanması rahim kasılmalarını artırarak sancıların daha şiddetli olarak hissedilmesine yol açabilir. 

Sekonder dismenore: Primer dismenoreye göre daha geç ortaya çıkar. Ağrı genellikle 48-72 saatten daha uzun sürer ve muhtemelen adet kanaması durduktan sonra bile devam eder. Adet ağrısının yanı sıra cinsel ilişki sırasında ağrı ve aşırı miktarda adet kanaması gibi belirtiler de bulunabilir. Ağrının altında yatan jinekolojik bir hastalık söz konusudur. Bu jinekolojik hastalıklar arasında genellikle endometriozis (çikolata kisti), adenomiyozis (rahim kalınlaşması), miyomlar, polipler, yumurtalık kistleri, genital enfeksiyonlar, rahim içi yapışıklıklar, rahim içi araç kullanımı (spiral) ve rahim ağzında darlık vb. sayılabilir.

Günlük yaşantınızı etkileyecek kadar şiddetli adet ağrısı normal değildir, mutlaka bir jinekoloğa başvurmalısınız.

Primer dismenore tanısı için hikaye ve fiziksel muayene genellikle yeterlidir. Fakat, herhangi bir jinekolojik hastalıktan kaynaklanan sekonder dismenore tanısını dışlamak için jinekoloğunuz smear testi, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme ve laparoskopi gibi ileri değerlendirme yöntemleri önerebilir.

Adet ağrınızı azaltmaya yönelik tedavi yöntemleri ağrının asıl kaynağına bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Adet ağrısını azaltmak için ilaç tedavisi, ilaç dışı tedavi yöntemleri veya cerrahi tedavi tercih edilebilir. Tedavi yöntemlerinin seçimi ağrının asıl kaynağına göre değişkenlik gösterir. Örneğin, miyomlarınız varsa bunların cerrahi olarak çıkarılması gerekirken, ağrının kaynağı genital enfeksiyon ise ilaç tedavisi gerekebilir. Adet ağrısını azaltmak için en yaygın kullanılan ilaçlar ağrı kesiciler ve doğum kontrol haplarıdır. Fakat, bu ilaçların birçok yan etkisinin bulunduğu da unutulmamalıdır. Ağrının asıl kaynağı primer dismenore ise çoğu zaman tıbbi bir tedaviye bile ihtiyaç duyulmayabilir ve ilaç dışı tedavi yöntemleri ağrılarınızdan kurtulmanızı sağlayabilir.

<a href=’https://www.freepik.com/photos/background’>Background photo created by freepik – http://www.freepik.com</a&gt;

Fizyoterapi adet ağrısını azaltmada pek çok etkili yöntemi içeriyor!

Sıcak uygulama: Ilık duş veya sıcak su torbaları ile alt karın bölgenize yapacağınız kompresler sayesinde adet ağrılarınızı azaltmanız mümkün. Araştırmalar, sıcak uygulamanın en güçlü ağrı kesiciler kadar ağrıyı tedavi etmede etkili bir yöntem olduğunu söylüyor. Kolay erişilebilir ve düşük maliyetli bu uygulama neden tercih edilmesin ki?

<a href=’https://www.freepik.com/photos/white’>White photo created by rawpixel.com – http://www.freepik.com</a&gt;

Transkutenöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu (TENS): Ağrıyı azaltmada kullanımı kolay, fiyatı nispeten düşük, yan etkisi olmayan ve ilaç kullanımına alternatif bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. 20 dakikalık yüksek frekanslı konvansiyonel TENS uygulamasının ağrıyı azaltmada etkili olduğu bildirilmiştir. Bel veya alt karın bölgesine yerleştirilen yapışkan elektrotlar aracılığıyla uygulanan TENS, düşük şiddette bir akım oluşturarak ağrı bölgesinin yakınında bulunan duyusal sinir hücrelerini uyarabilir ve ağrının taşınması engellenebilir.

Masaj: Lavanta yağı ile alt karın bölgesine ve göbek deliğine saat yönünde yapılan 15 dakikalık klasik masaj uygulamasının kısa vadede adet ağrısının yoğunluğunu azalttığı bildirilmiştir. Ayrıca lavanta yağının beynin kokudan sorumlu kısmını uyararak endorfin ve serotonin gibi mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağladığını, gevşemeyi artırdığını ve stresi azalttığını biliyor muydunuz?

<a href=’https://www.freepik.com/photos/spa’>Spa photo created by freepik – http://www.freepik.com</a&gt;

Kinezyo bantlama: Son yıllarda, adet ağrısını azaltmada kinezyo bant kullanımının giderek artması dikkat çekici. Elastik ve ince bir yapıda olan kinezyo bant, suya dayanıklı ve hava geçirgen yapısı sayesinde ciltte üç gün kalabiliyor. Kinezyo bant uygulamasının kas aktivitesini uyardığı, ağrıyı ve kas spazmını azalttığı, lenf ve kan akışını artırdığı öne sürülmüştür. Yapılan araştırmalar, kinezyo bant uygulamasının adet ağrısını hafifletmenin yanı sıra kaygı seviyesini azalttığı, yaşam kalitesini artırdığı ve vücut farkındalığını geliştirdiğini göstermiştir.

Egzersiz: Düşük maliyetli ve yan etkileri olmayan bir seçenek olması nedeniyle adet ağrısını iyileştirmede yaygın olarak tercih edilen bir yöntemdir. Düzenli egzersiz, yüksek prostaglandin miktarlarını azaltarak adet ağrısını hafifletebilir. Ayrıca egzersiz yapan kadınlarda mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin seviyelerinin artması ağrı eşiğini yükseltebilir. Adet ağrısını azaltmada egzersiz protokolleri; germe, izometrik kuvvetlendirme, aerobik, gevşeme, nefes, yoga, pilates ve pelvik taban kas egzersizleri gibi çeşitli egzersizleri içerebilir. Bu egzersizler tek başına veya kombinlenerek uygulanabilir. Peki, adet ağrısını azaltmada egzersizin bir ağrı kesici kadar etkili bir yöntem olduğunu biliyor musunuz? Öyleyse egzersize bir şans vermek istemez misiniz? ‘’Adet ağrısını azaltmada ilaç kadar etkili bir yöntem: Egzersiz’’ konulu bir sonraki paylaşımımda tekrar görüşünceye dek sağlıkla kalın!

<a href=’https://www.freepik.com/photos/woman’>Woman photo created by prostooleh – http://www.freepik.com</a&gt;

Uzm. Fzt. Damla Korkmaz Dayıcan

Kaynaklar             

1. Burnett, M., & Lemyre, M. (2017). No. 345-primary dysmenorrhea consensus guideline. Journal of Obstetrics and Gynaecology Canada, 39(7), 585-595.

2. Osayande, A. S., & Mehulic, S. (2014). Diagnosis and initial management of dysmenorrhea. American family physician, 89(5), 341-346.

3. Ju, H., Jones, M., & Mishra, G. (2014). The prevalence and risk factors of dysmenorrhea. Epidemiologic reviews, 36(1), 104-113.

4. Armour, M., Smith, C. A., Steel, K. A., & Macmillan, F. (2019). The effectiveness of self-care and lifestyle interventions in primary dysmenorrhea: a systematic review and meta-analysis. BMC complementary and alternative medicine, 19(1), 1-16.

5. López-Liria, R., Torres-Álamo, L., Vega-Ramírez, F. A., García-Luengo, A. V., Aguilar-Parra, J. M., Trigueros-Ramos, R., & Rocamora-Pérez, P. (2021). Efficacy of physiotherapy treatment in primary dysmenorrhea: a systematic review and meta-analysis. International Journal of Environmental Research and Public Health, 18(15), 7832.

6. Carroquino-Garcia, P., Jiménez-Rejano, J. J., Medrano-Sanchez, E., De La Casa-Almeida, M., Diaz-Mohedo, E., & Suarez-Serrano, C. (2019). Therapeutic exercise in the treatment of primary dysmenorrhea: a systematic review and meta-analysis. Physical therapy, 99(10), 1371-1380.

7. Kase, K. (2003). Clinical therapeutic applications of the Kinesio (! R) taping method. Albuquerque.

8. Matthewman, G., Lee, A., Kaur, J. G., & Daley, A. J. (2018). Physical activity for primary dysmenorrhea: a systematic review and meta-analysis of randomized controlled trials. American journal of obstetrics and gynecology219(3), 255-e1.

buketakinci tarafından yayımlandı

Merhaba! Ben Doç.Dr. Buket Akıncı. Kardiyopulmoner rehabilitasyon ve koruyucu rehabilitasyona kafa yoran bir fizyoterapistim. Bilginin, bilgiye ulaşmak ve bilgiyi paylaşma yollarının hızla değiştiği şu günlerde "sağlıklı yaşam, fiziksel aktivite ve egzersiz" temalı derslerim için "nasıl daha iyi öğrenir ve öğretirim?" sorusundan yola çıkarak "egzersizatölyesi" konseptini oluşturduk. Bu konsept biraz karmaşık:) Azı benden, çoğu öğrencilerimden gelen içeriklerden oluşan bu sitede "öğrenme yolumuz"a eşlik edebilirsiniz!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: